Fetiye Annenin Doğum Hikayesi

Fetiye Annenin Doğum Hikayesi

30 Ocak 2015 0 Yazar: Aile Merkezi

Doğum hikayeleri bölümümüz kaldığı yerden devam ediyor. 2014 yılı içerisinde bizimle doğum hikayesini paylaşan annelerimize tekrar teşekkür ediyoruz ve 2015 yılı için de doğum hikayesini bizlerle paylaşmak isteyenlerin hikayelerini bekliyoruz. merhaba@1baba1anne.com a hikayelerinizi bekliyoruz.

Fetiye hanım ,prensesi Eylül’ün doğum hikayesini bizlerle paylaştı. Fetiye hanıma çok teşekkür ediyoruz ve yeni doğacak bebeğinin doğum hikayesini de bekliyoruz. Her doğum hikayesi özel ve farklıdır. Anne olabildiğimiz için çok şanslıyız ve bu yüzden yavrularımıza sarılalım, onları sevdiğimizi sürekli söyleyelim. Hayat çocukla gerçekten çok güzel…

“Ikinci meleğime hamile olduğumu öğrendiğim bu 30. Haftam aslında geç kaldım ilk küçük meleğimin hayata tutunuşunu sizinle paylaşmak için…küçük sahte bebeklere bile tıpkı canlıymışcasına sevgi besleyerek geçti çocukluğum. bebekleri hep sevdim ve evlendiğim de çocuk sahibi olmak için pek bekleyemeyenlerden oldum. evliliğimizin ilk yılı sona ermek üzereyken bir supriz yapmıştı hayat bana. plansızca…minicik bir kalp taşıdığımı öğrendiğimde hem çok hazırlıksız hem de çok çok hazırlıklı hissetmiştim kendimi.ama bir problem vardi bebeğim buyuyemiyordu içimde…öğrenmemle iki gün sonra onu yitirmem bir olmuştu. sadece iki gün yaşayabilmiştim anne olacak olmamın o heyecanını.yıkıldım.bir parçam yitip gidivermisti engel olamadım ,sonrasın da bir bekleme sureci ve yeniden hazırdım…bir bebeğim olmasını her şeyden çok istiyordum.bunun üzerinden 10 ay geçivermisti umutlarım tam tükenmek üzereyken annecim ben buradayım deyivermişti minik yavrum.hemde doğum günüm de bana en güzel hediye olacağını bilemeden. sonrası mide bulantıları ve sırt ağrılarımla geçti. her anımı ona hazırlanarak geçirmeme engel olmadı tabi ki bütün bunlar…ben her getirisiyle sevmiştim onu daha görmeden.normal doğum istemiştim hep başından bu yana.ama küçük kızım yerini sevmişti belli ki 40. Haftam dolduğunda bende hala hiçbir belirti yoktu.oysaki doktorum 38 den sonra heran gelebilir doğum pozisyonuna dönmüş demişti.heyecanlı bekleyiş başlamıştı ailemizin için de.anneanne babaanne dedeler dayılar amcalar ama en çok da babamız…artık benim için bekleme zamanı doldu dedi doktor 42.haftaya gelmiştik bile…gelmeye niyeti olmadığı için sezeryan olacağımı öğrendim. üzülmüştüm .her anını hissederek yaşamaktı istediğim.ama kabullendik.yeter ki sağlıkla gelsin dedik. ve 26 haziran 2012 sabahı çantamız ve kalabalık ailemiz hastanenin yolunu tutmuştuk. heyecan korku sevinc ic iceydi artık. hastaneye yatış işlemlerim yapıldı ve ben hayatimin yeniden anlam bulacağı odama yerleştim.son fotoğraflar,son tekmelemeler… ve ağlamaklı korkarak ameliyathaneye gidişim…sonrasında güzel bir kokuyla kendime geldiğimi anımsıyorum.gözlerimin yeniden hayata değdiği yerde bir çift göz ve kadife bir ten…o hissi anlatmaya kelimelerim yetmez.nasıl güzel ve nazlı bir bebekti Eylülüm…benimdi ve hayatımı bin bir renge çeviri vermişti.ağrılar sancılar her şey bitti gitti.mis kokulu güzel günler artık küçük çekirdek ailemizindi. her şey yolunda gitti ve biz 28.06.2012 de iki kisi çıktığımız o eve üç kişi olarak girivermiştik. güzel kızım benim iyi ki doğurmuşum iyi ki doğmuşsun minik kelebeğim.canıma can bana omur boyu arkadaş oldun.seni çok seviyorum.( bu arada minik bir kelebeğim daha olacak rabbim bana nasip ederse 2 ay sonra ona kavuşacağım. sabırsızlıkla bekliyorum.ve rabbim isteyen herkese nasip etsin diyorum.) sağlıkla kalın…”